Kazandık... Maçtan önce, biz taraftarlar olarak inanmıştık galibiyete, 8+'lık farka... Demek ki sadece taraftarların ya da oyuncuların inanması yetmiyormuş, biraz da işi basketbola dökerek sonuca gitmek gerekiyormuş.
Haddinden fazla zorlandık Rytas'a karşı. Rytas'da tabiri caizse bir numara yok. Olmadığını daha ilk maçta gördük. Buna rağmen milyon eurolar harcanarak oluşturulmuş takıma zor anlar yaşattılar. Kendi adıma konuşmam gerekirse, 3.çeyreğin ortalarında galibiyete bile fit olmuştum, bırak 8+'lık farklı galibiyete...
Maçın iki ayrı hikayesi var. İlki, dış şutlarla maçı kazanmak, oyuna ağırlığını koymak ve farkı açmak isteyen Efes Pilsen. Diğeri ise Santiago'nun oyuna girmesiyle, onun pota altındaki rakiplerine karşı sağladığı büyük üstünlüğü görüp, ona sürekli top indirilmesi...
İlk hikayeyle, maç kötü yerlere gidiyordu. Belki yine galibiyet gelecekti ama siz neler çektiğimizi o zaman görecektiniz. Boy ortalaması belli olan, boyalı alan oyuncularının savunma yetenekleri belli olan bir takıma karşı, maçın sonunda 8 sayılık farkı yakalayamayıp, onların altında kalmak ve belki alınacak bir mağlubiyet... Düşünmesi bile tüyler ürpertici. Belki çok karamsar bakıyorum olaya ama sezon başı koyulan hedefler ile oynanan bu basketbol, beni biraz da bu noktadan bakmaya zorluyor. Oynanan tatmin etmeyici basketbola rağmen, alınan galibiyet her zaman değerlidir, heleki takım bu durumdayken. Bu maçta da öyle oldu. Hem de 15 sayılık bir galibiyet oldu. Biraz da bu farkı yaratan adamdan bahsetmek isterim.
Geldiği günden beri, acaba yanlış transfer mi diye düşürtürten bir isim kendisi. Daniel Santiago... Ama onun açısından da olaya bakarsak, işin kolay olmadığını görürüz. Yaşı ermiş kemale, kariyerinin son demleri. Bir de üstüne üstlük sadece Euroleague maçlarında oynuyor. Onun için de uyum süreci zorlaşıyor. Türkiye'ye gelen yıldız oyuncunun, yeteneklerinin kuruduğu, oynadığı basketbolun 10 yıl geriye giden bir dönemdeyiz bir de...Havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez ama birşeyin dokunduğu kesin. Rakocevic bile henüz istenilen düzeyde değilken, Santiago'ya sanırım fazla yüklenildi.
Koca adam, Rytas'a karşı oynadığı 13 dakikada göstermiş olduğu performansla, sanırım biraz nefes aldı. Nefes alırken de takımına çok önemli bir galibiyeti getirdi. Girdiği andan beri, oyunun akışını değiştiren, Efes Pilsen'i bu rakibe karşı nasıl oynaması gerektiğini hatırlatan adam oldu. Bu performansıyla uzun süre aklımdan çıkmayacak. Aslında şunu da merak etmiyor değilim. Santiago girdi, Efes topu pota altına daha çok indirdi diyoruz ama ya Santiago, ilk aldığı birkaç topta sayıya gidemeseydi, hücum faul yapsaydı, yani bu kadar etkin olamasaydı ne olacaktı ? O dakikaya kadar şuta dayalı oynayan Efes, "Amaan, topu boyalı alana indirdik de noldu, adam hücum faul yaptı, yapmasa 1 şut daha fazla kullanırdık" mı diyecekti, yoksa "bizim bu rakibe karşı ısrarla topu boyalı alana indirmeliyiz, galibiyete çıkan yol bu" mu diyecekti. Gerçekten bilemiyorum...
Herşeye rağmen, tüm bu aklımdaki soru işaretlerine rağmen önemli bir galibiyet oldu. Son olarak başlıkta belirttiğim 3 rakamına geleyim. Efes Pilsen, gruptaki 3. galibiyetini aldı. Bu galibiyetle 3. sıraya yükseldi. Aldığı 3 galibiyeti de 77 sayı atarak aldığını belirtmeden de geçemeyeceğim. Partizan'ın Malaga karşısında aldığı ekstra galibiyetle, Efes'in haftaya oynayacağı Partizan maçı da bir anda boyut değiştirdi. Efes cephesinde değişen birşey yok gerçi. Kayıpsız geçmesi gereken maçlardan birisi fakat, Partizan aldığı galibiyetle bir anda ilk 2 için savaşan takımların olduğu potaya girdi. Umarım bir aksilik çıkmadan, deplasmandaki ilk galibiyetimizi alırız. Bu galibiyet için de bakalım 77 mi gerekecek ? :)
Efes Pilsen (77): Mario Kasun 4 (1 ribaund), Charles Smith 4 (3 ribaund), Igor Rakocevic 16 (4 ribaunt), Preston Shumpert 7 (1 ribaund), Kerem Tunçeri 5 (2 ribaund- 7 asist), Bootsy Thornton 8 (3 ribaund), Kaya Peker 8 (4 ribaund), Bostjan Nachbar 6 (1 ribaund), Ermal Kurtoğlu, Daniel Santiago 17 (6 ribaund- 2 blok), Sinan Güler 2 (4 ribaund- 2 asist), Ender Arslan
Lietuvos Rytas (62): Bojan Popovic 12 (4 ribaund- 6 asist), S. Barbrauskas 8 (2 ribaund), Dejan Borovnjak 2 (4 ribaund), Milko Bjelica 4 (4 ribaund), Martynas Gecevicius 9 (2 ribaund- 3 asist), D. Zavackas 6 (2 ribaund), Arturas Jomantas 12 (5 ribaund- 3 asist), Justas Sinica 9 (2 ribaund), Aron Baynes (2 ribaund)