31 Temmuz 2009

Son Gelişmeler

Cimbom benim de blogda birkaç gün önce duyurduğum Litvanyalı Jasaitis ile işi bitirdi. Gerçekten kaliteli bir oyuncu. İyi bir şutör. Daha ne olsun diyesi geliyor insanın. Önemli katkılar verecektir. TBL'de zaten 15-20 sayı arası ortalamasını tutturur. Her maç en az 2-3 tane üçlüğü de olur. Cimbom sağlam iş yaptı lafın özü.

Fenerbahçe Ülker'de ise uzun süren sessizlik Lynn Greer transferi ile bozuldu. Daha önce benimde büyük bir nefretle izlediğim ve basketbolu gerçekten keyifsizleştiren bir oyuncu olan Marques Green ile yollarını ayırdıktan sonra FB Ülker için önemli bir hamle. İyi bir oyuncu. Şutu iyi olan bir oyuncu. Geçen sezonu Olympiakos'da geçirdi. Hayırlı olsun camiaya. Bu sezon gerçekten takımlar iyi oyuncular alıyor ve lig bir hayli kızışacak özellikle 2-6 pozisyonları arası.

Telekom ise bir diğer sessiz olan takımdı. Onlar da bütçe belli olduktan sonra, şu ana kadar anlaştıkları oyuncularla işi resmiyet döktüler. İlk önce Hüseyin Beşok ile başladılar. Bugün ise Leroy Andre Owens ve Demond Mallet'ı renklerine bağladılar. Üstteki yeni transfer haberini verdiğim Greer ve Jasaitis kadar aman aman transferler değil açıkçası. Ama yararı olmayacak veya çıtayı yükseltmeyecek oyuncular da değiller. Haklarını yemeyelim. Owens NBA'den sonra geçen sezon Kızılyıldız'da forma giymişti. Mallet ise ACB'de Joventut forması giyiyordu. Telekom'a hayırlı olsun.

Son olarak da Euroleague takımlarından Cibona'dan bir haber vereyim. Bildiğiniz gibi bu yıl FB Ülker grubunda olan Cibona, Hırvat guard Davor Kus'u Benetton'a gönderdi. 4-5 yıl önce yeni yeni sahne alırken, iyi bir oyuncu olacağı bekleniyordu fakat bir türlü o seviyeye çıkamadı Kus. Benetton'a uygun bir oyuncu, her iki tarafında da yapabileceklerini düşünürsek.

27 Temmuz 2009

NBA'de Günü Geride Bırakırken

San Antonio Spurs, pota altındaki açığını kapatmak adına, transferlerine devam ediyor. Son olarak veteran oyuncu Theo Ratliff ile imzaladılar. Bugün açıklandı haber fakat kontratın uzunluğu veya ekonomik külfeti ne olacak konusunda herhangi bir bilgi verilmedi. Kenardan gelip 8-10 dakika oynar Spurs adına ve takımı savunmada ateşlemeye yardımcı olur. Yapabilecekleri bunlarla kısıtlı.

Toronto Raptors, eski oyuncusu Rasho Nesterovic ile yeniden anlaşmaya oldukça yakınmış çıkan haberlere göre. Önümüzdeki günlerde netlik kazanacaktır. Toronto'da 2 sezon oynamıştı hatırladığımız üzere Sloven oyuncu. Jermaine O'Neal takasında Indiana'nın yolunu tutmuştu. 33 yaşındaki oyuncunun alacağı para ise 1.9-2 milyon dolar gibi rakamlar konuşuluyor. Eee çok bile :)

Çıkan başka habere göre Dallas Mavericks Drew Gooden ile anlaşmaya varmış. İyi bir hamle olur Dallas için Brandon Bass'de gittikten sonra. En son San Antonio forması giyen oyuncunun 1 yıllık 5 milyon dolarlık bir kontrat alması bekleniyor. Ayrıca Gooden Twitter'ına yazdığı kadarıyla, "Dallas'a geldim." şeklinde bir ifade kullanmış, Dallas'ın sahibi Mark Cuban ise "Hoşgeldin" mesajını iletmiş karşılığında.

25 Temmuz 2009

Jasaitis mi Geliyor ?

Başlık bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor. Ama ne Efes Pilsen'e ne Fenerbahçe Ülker'e geliyor Simas Jasaitis. Galatasaray Cafe Crown bağlamış işi, söylenenlere, çıkan haberlere göre. Galatasaray CC'yi sırtlayacak tarzda bir skorer. Hatta Avrupa'nın en iyi şutörlerinden birisidir benim gözümde kendisi. Kariyerinde Tau Ceremica, Maccabi Tel Aviv gibi Avrupa'nın elit takımları var. Şu an Joventut forması giyiyor. Geçen sezon Euroleague'de maç başına 20 dakika civarı ortalama almasına rağmen 9.3 sayı 2.8 ribaunt ortalamaları yakalamayı başardı. Geçen sezon temsilcimiz Fenerbahçe Ülker'e karşı hatırlayacağınız üzere gruplarda 2 kez forma giymişti. İspanya'daki maçta 15 sayı, İstanbul'daki maçta ise 14 sayı göndermişti. Litvanya milli takımının formasını da giymeye birçok kez layık oldu. Umarım haber doğrudur, bu tip oyuncuları TBL'de izlemek gerçekten çok büyük bir zevk ve ilerisi için oldukça iyi gelişmeler. Çıkan haberlerde, tüm pürüzlerin giderildiği ve işin imzaya kaldığı belirtilmiş. Umarım önümüzdeki günlerde resmileşen haberi de buradan sizlerle paylaşırım.

Avrupa'dan Haber Turu

Galatasaray Cafe Crown'da oldukça başarılı bir sezon geçiren Antonio Graves, Euroleague takımlarından Cibona'ya transfer oldu. Graves'in yıllık 500 bin dolar kazanacağı belirtildi. Geçen sezon TBL'de 15.4 sayı gibi bir sayı ortalaması vardı. Galatasaray adına iyi bir iş çıkarıyordu. Avrupa'daki 3. sezonunu artık Cibona ile yaşayacak.

Fenerbahçe Ülker, emektar oyuncusu Damir Mrsic ile 1 yıl daha sözleşme tazeledi. Artık 39 yaşına geldi ve gelecek sezon çok büyük bir ihtimal bırakacak basketbolu. Fenerbahçe Ülker daha önce de Mirsad Türkcan ile sözleşme imzalamıştı. İç transferde iyi iş yaptılar fakat hala dış transferde ses seda yok. Heralde Fenerbahçe Ülker'in yapacağı en karlı iş, Damir Mrsic'e basketbolu bıraktıktan sonra direkt olarak antrenörlük önermek ve Bogdan Tanjevic'i takımdan şutlamak olur. Hem Fenerbahçe Ülker'in böylesine iyi bir transfer bütçesine ve sponsor desteğine yakışan bu olur, hem de Türk basketbolunun ilerlemesini sağlarlar diye düşünmeden alamıyorum. İçimdeki Tanjevic nefreti sanırım bir kez daha hortladı :)

Son haber yine Siena'dan geldi. Geçtiğimiz sezonu A.J. Milano'da geçiren David Hawkins, artık Siena adına forma giyecek. Kariyerinde Lottomatica Roma, Milano gibi takımlar bulunan Hawkins, geçen sezon Euroleague'de forma giydiği 16 maçta 13.8 sayı 2.6 asist ortalamaları yakalamıştı.

Portland Sonunda Birşeyler Yaptı

Portland, Philadelphia'nın FA oyuncusu Andre Miller ile imzaladı. Pek de başarılı bir transfer sezonu geçirdiğini söyleyemediğim Portland, Miller ile 3 yıllığına 21 milyon dolar karşılığında bir anlaşma imzaladı. Sözleşmeye baktığımızda verilen paranın gayet makul olduğunu görüyoruz. Kariyerinin sonlarına doğru yaklaşan Miller'ın da alacağı son kontrat olabilir. 2006 yılında Allen Iverson takasında Philadelphia'nın yolunu tutmuştu kendisi. Böylece Portland, Hidayet Türkoğlu'yla başlayan, Paul Millsap ile devam eden FA macerasında, mutlu sona Andre Miller ile ulaştı. Takımda artık adam akıllı bir guard var. Steve Blake'den kesinlikle çok daha iyi bir guard. Oyun sıkıştığında sırtını rakibe dayayıp, fizik avantajını kullanabilen ve oradan sayı çıkarabilen bir oyuncu. Oldukça yararlı olacağını düşünüyorum.

23 Temmuz 2009

All-Star Dance

Videoları karıştırırken bunu buldum. Biraz eski ama izlediğim her an bana keyif veriyor gerçekten. Eğlenceli bir video. Umarım Shaq gibi bir "showman" i birkaç sezon daha izlemeye devam ederiz NBA'de. Dans ettiği LeBron'un yeni takım arkadaşı olacağından habersiz olan Shaq, aynı uyumu bize parke üzerinde de gösterip, basketbol severlere Cleveland maçlarında keyifli anlar yaşatır umarım.

"Hidayet'in Seçimi Yanlış"

Evet, ankette size sorduk. Hidayet'in Toronto seçimini siz nasıl buluyorsunuz diye. Katılan 28 kişiden 18 kişi "Yanlış bir karar verdi" seçeneğini seçti. Oy verip görüşünü belirten herkese çok teşekkür ediyorum.

Bana göre de yanlış bir karar verdi Hidayet. Bence bu kararı vermesinin altında, artık All-Star seçilmek istediği yatıyor diye yorumladım ben kendi adıma. Keşke diğer hedefi olan oyuncular gibi "yüzüğü" seçmiş olsaydı. NBA'de transfer sezonunda henüz kısa bir süreyi geride bırakmamıza rağmen, yüzük için takım değiştiren ve bu doğrultuda komik rakamları kabul eden önemli birkaç oyuncu gördük. Onların başında Ron Artest geliyor. MLE imzaladı kendisi Lakers'da oynayabilmek için. Niye peki ? Kara kaşını kara gözünü çok sevdiği ve karşı karşıya geldiği her maç Kobe'ye ilişmeden duramadığı için mi ? Yoksa PJ'nın ak düşmüş saçı sakalı için mi ? Tabii ki, şampiyonluk için. Yüzük için. Bu noktada biraz acımasız olabilirim ama şu soruyu kendime soramadan edemiyorum. "Bu alemde bir tek akıllı sen misin Hido'cum ?".

3 milyon dolar için ve Toronto şehrinin manzarası için (güya) iddiası olmayan bir takıma geldi. Gelirken de sanıyorum gözünü karartıp geldi. Takımın All-Star'ı, süperstarı, kısacası herşeyi olan Chris Bosh'un önümüzdeki sezon FA kalacağını unuttu. Ya da Bosh'un kendisi için kalabileceğini düşünmüş olsaki, geleceği olan bir takım olarak değerlendirdi Toronto'yu. Ya da söylediğine göre kendisini Bosh ikna etmiş. Buradan yola çıkarsak, bakalım Bosh geçirebileceği bir başarısız sezonun ardından Toronto'da hala kalma isteğinde bulunacak mı ? Hadi bunu da geçelim. Takımda topu her zaman elinde tutmak isteyen Calderon gibi bir guard var.Peki daha güzel bir soru ? "Hidayet oyundaki ağırlığını en çok nasıl gösteriyor?" Tabii ki cevap çok kolay ve Hidayet'i yakından takip eden ve senelerdir izleyen insanlar için. Hidayet, top elinde olduğu zaman yararlı olabilen ve bir şeyler yapabilen bir oyuncu. Göreceğiz bakalım Calderon varken, Hido Orlando'daki kadar top kullanabilecek mi, ya da hemen hemen her hücumda top eline değecek mi ?

Portland'dan 50 milyon dolar teklif aldı. Tamam Portland da çok ahım şahım bir takım değil fakat takıma bir nevi ağabeylik edecekti, eğer teklifi kabul etseydi. Roy ile ikisi takımı sürükleyeceklerdi. Daha geleceği parlak bir takımda oynama fırsatı bulabilecekti. İçeride beslemek için Aldrigde ve her ne kadar beklenen çıkışı yapmamış Oden var. İçeri dalışlarıyla dışarıda unutulabilecek Roy, Blake ve her ne kadar Hido'nun takıma katılma olasılığını duyduğu zaman kontrolü kaybeden Fernandez. Mükemmel şutları olmasa da, en azından %40 civarlarında atabilecek oyuncular, Roy'u dışarıda tutmak gerekirse. Bence Portland günleri, Toronto'ya oranla daha başarılı, daha heyecanlı ve sezonu Mart ayında kapatan Play-Off'dan uzak bir takım olmayacaktı. 

Biraz da insanın aklına şu soru geliyor tabii. "Batı'da oynanan basketbolu bildiği için ve ne hikmetse (!) Batı takımlarına karşı her zaman ortalamalarının biraz altında mücadele ettiğinden sanırım, Portland'ı seçmeyi gözü yemedi mi ?". Bence oldukça makul bir neden. Neden basketbolu daha farklı ve kendisinin daha zorlanacağı yere gelmeyi riske atsın ki ? Hem de, hem NBA hem de basketbol kariyerinde tavan yapmışken ? Düşüş yaşamayı, gözden düşmeyi riske etmek istemedi sanırım. Bu konuda kendisine hak veriririm ve saygı duyarım ama neden Toronto ? Neden şampiyonluktan uzak bir takım ? İşte burada kendisine katılmadığımı ve ondan ayrıldığımı belirtmek isterim.

Keşke Toronto'yu seçeceğine, NBA'de kendisine en uygun sistemi olan Orlando'yu seçseydi 4 yıllığına 36 milyon dolara. Alacağı sürelere 30 dakikalara kadar düşecekti belki Carter geldiği için fakat bu sezonki yerlere ulaşması zor olsa da, en azından Play-Off'larda Doğu Yarı Finali yapabileceklerdi. Belki de daha çok lüks vergisi ödeyip, benchi kelepir oyuncularla güçlendirecek bir kadro oluştururlardı kim bilir ?!

Kafamdaki tüm bu soruların, yazdığım gibi kendimce bir cevapları var. Bu cevaplarla ben Hidayet'in yanlış bir karar verdiğini düşündüm ve öyle de düşünmeye devam edeceğim.Her ne kadar Toronto seçiminin yanlış olduğunu belirtsem de, kendisine Toronto'daki kariyerinde başarılar dilememek olmaz. Umarım Toronto'nun geleceğiyle ilgili tüm olumsuzluklar hakkında ben yanılırım da, sen haklı çıkıp Orlando'da geldiğin noktanın bir üstüne çıkıp, NBA kariyerin bitmeden o yüzüğü parmağına takarsın. Tabii öncelikle yaz sonundaki Avrupa Şampiyonası'nda milli takımla bir madalya kazanırsa, belki de ona olan kızgınlığımızı biraz azaltır diyip kendisine de açık kapı bırakmak istiyorum :) Başarılar Hido.

22 Temmuz 2009

Avrupa'dan Haberler

Tau Ceremica, Joventut'da oynayan 22 yaşındaki genç İspanyol oyuncu Pau Ribas ile 4 yıllık sözleşme imzaladı. Hem 1 hem 2 oynayabilen bir oyuncu, Rakocevic gibi. Onun boşluğunu doldurmak için uğraş veriyor zaten Tau. Geçen sezon Joventut forması altında Euroleague'de 7 sayı 2.3 asist ortalamaları tutturmuştu Ribas. Henüz A milli takım formasını giyemese de, 18 ve 20 yaş altı milli takım formalarını birçok kere giydi. Hatta 20 yaş altı milli takımıyla 2 sene önce gümüş madalya bile kazandı. Yaşına rağmen, şu ana kadar her platformda tecrübesi olması onun için büyük bir artı. Tau için yararlı olacağını düşünüyorum.

Geçtiğimiz sezonu İtalyan Montepaschi Siena'da geçiren Litvanyalı yıldız Rimantas Kaukenas, Ettore Messina'yı takımın başına getiren ve yeni bir yapılanmaya giden Real Madrid ile anlaşmaya vardı. Hem 1 hem 2 oynayabilen Litvanyalı oyuncu geçtiğimiz sezon Siena forması altında Euroleague'de önemli bir performans göstermişti. 18 maçta 29 dakika süre ortalamasıyla 14.8 sayı kaydeden Rimantas, 1 yılı opsiyonlu 2 yıllık sözleşmeye imza atacağı açıklandı.

Olympiakos yine NBA oyuncularına göze dikmesine karşın, yarattığı etkiye karşılık istediği tepkiyi alamayınca, Avrupa'daki oyunculara gözlerini dikti. Yeni hedefleri Siena'nın guardı Terrell McIntyre. Ama tabii ki oyuncunun hala Siena'yla sözleşme bulunması Yunan kulübü adına önemli bir engel. Tazminatı ödemesi için azıcık elini cebine atacak 1.5-2 milyon dolarcık kadar. Ödeyemeyeceği rakamlar değil tabii Olympiakos'un. Önümüzdeki günlerde işin bittiğini duyabiliriz. Ayrıca Olympiakos'un bu sezon Euroleague'de temsilcimiz Efes Pilsen'in grubunda yer aldığını hatırlatayım.

Bir süredir ne yapacağı belli olmayan Litvanyalı yıldız oyuncu Sarunas Jasikevicius, tercihini takımı Panathinaikos'da kalmaktan yana kullandı. Sözleşmesindeki +1 yıllık opsiyonu kullanan Sarunas, Maccabi Tel Aviv, Barcelona ve Sinea gibi takımlarla adı anılmasına rağmen tercih hakkını bu kulüplerden yana kullanmadı. Bu yıl Yunan ekibinden yaklaşık 1.75 milyon euro kazanacağı ifade edildi. Paranın tadı güzel olmuş olsa gerek heleki bu yaşta.

Papadopoulos ise kendine kulüp aramaya devam ediyor. Geçen sezonu Real Madrid çatısı altında geçirdi. Fakat yeni yapılanmaya gitmeye karar veren ve bu doğrultuda Ettore Messina'yı takımın başına getiren ve yeni coach'un Yunan oyuncuya sıcak bakmaması, Papadopoulos'un kendine yeni takım aramasına neden oldu. Şu an için en ciddi talipler olarak Khimki ve Maccabi Tel Aviv var. Maccabi'de biraz daha uzun rotasyonunun kalabalık olması, Khimki'de hem bu sezon Euroleague'de mücadele edecek olması hem iyi oyuncular alarak kadrolarını güçlendiriyor olmaları hem de Rusların Papadopoulos'a verecekleri paralarının olması, Khimki'yi bir adım daha öne geçiriyor benim gözümde.

Barcelona, Ersan'ın NBA'e gitmesi üzerine onun yerine CSKA'dan ayrılan Amerikalı oyuncu Terence Morris ile doldurmuştu. Avustralyalı pivotu David Andersen'in ise son anda kararını değiştirip NBA'e gitmesi üzerine Barcelona sıkıntılı günler yaşadı. Fakat sıkıntı çabuk atlatıldı ve Andersen'in yedeği olarak tutulan Unicaja Malagalı siyahi uzun Boniface Ndong ile 3 yıllık sözleşme imzaladılar. Efes Pilsen'in de bir ara gündemine aldığı 2.13 boyundaki oyuncu geçen sezon Euroleague'de 10.8 sayı 5.3 ribaunt 1.3 blok gibi istatistiklere sahip. Daha da etkileyici olanı ise oyuncunun oynadığı 15 maçta sadece 1 kere ilk beş başlamış olması. Ve bu tip bir istatistiğe maç başına yaklaşık 20 dakika süre alarak ulaşmış olması. Önemli bir uzun gerçekten.

Matt Barnes da Orlando'da

Orlando belki de şimdiye kadarki en hızlı takım transfer piyasasındaki. Şimdi de Phoenix'in FA oyuncusu Matt Barnes ile anlaştı. Dün blog'dan da duyurduğumuz haberde, Magic'in Barnes ile ilgilendiğini hatta bunu bazı haber kaynakları daha ileriye götürerek anlaşma sağlandığını duyurmuştu. Bugün ise açıklam resmi ağızdan Matt Barnes'ın menajeri Aaron Goodwin'den duyduk bu haberi. Fakat Orlando cephesinden henüz bir açıklama gelmedi. Önümüzdeki günlerde daha da netlik kazanacaktır. Fakat yıllık 3-4 milyon dolar civarı bir paraya oynayacağını düşünüyorum Matt'in. Orlando için doğru bir adam. Özellikle Carter takasını yaptıktan sonra bench'de oyuna katkı yapacak adam sayısının azaldığı gibi eleştirilere maruz kalan Magic, iyi bir bench oyuncusuna sahip olacak böylece. 3 sayılık tehtidi de olan oyuncu Magic sistemi için uygun.

21 Temmuz 2009

NBA'de Bugün

Bir süredir Phoenix Suns yönetimiyle yıldız oyuncu Steve Nash'in kontrat pazarlıkları devam ediyordu. Basında hatta bu görüşmelerin durma noktasına geldiği söylense de bir ara, bugün yapılan açıklamada Steve Nash'in Phoenix Suns ile 2 yıllık daha kontrat uzattığı açıklandı. Suns'daki mevcut kontratı önümüzdeki sezon bitecek olan Kanadalı oyuncu, önümüzdeki sezon 13.1 milyon dolar kazanacak. Şimdi imzalanan 2 yıllık kontratta ise 2 yıllık 22 milyon dolar gibi bir rakam telaffuz ediliyor Nash'in menajeri tarafından. Üç aşağı beş yukarı zaten bu tip bir rakama anlaşması bekleniyordu ve öyle de oldu.

Geçtiğimiz haftalarda Indiana'nın guardı Jarett Jack'in Toronto ile anlaştığını duyurmuştuk. Indiana'nın bu teklifi match etme hakkı vardı fakat bu hakkı kullanmayacaklar sanırım. Jack'in Toronto'ya gitmesine izin verip onun boşluğunu Thunder'ın serbest bıraktığı Earl Watson ile dolduracağı haberleri ortalarda geziniyor. Her ne kadar Jack çok iyi bir guard olmasa da Indiana'nın ihtiyaçlarını karşılıyordu, takımın hedefleri doğrultusunda. Beterin beteri vardır derler ya, işte aynen öyle oldu. Bilmiyorum, Watson'ın yeteneklerinden ve oynadığı basketbolla ilgili ciddi şüphelerim var ?!

Cleveland, Miami'den Jamario Moon ile anlaşmaya vardı. Cleveland'ın teklifinden sonra Miami'nin bu teklifi match etme hakkı olmasına rağmen Miami, önümüzdeki günlerde olası bir Odom imzasını düşünerek, o olmasa bile önümüzdeki sezonu düşünerek salary cap'ini boşaltmayı tercih edince, teklifi match etmeyerek Moon'un Cleveland ile anlaşmasına bir nevi göz yumdu diyebiliriz. Savunması ve atletizmi ile tanınan Moon, kenardan gelerek Cleveland'ın ateşleyici gücü olabilir. Yararlı bir imza olarak görüyorum. Özellikle Cleveland'ın hedeflerini büyültmesinin bench'inden geçtiğini görmesi ve buraya olumlu takviyeler yapması Clevelandlılar için iyi haber.

Orlando'nun FA olan Matt Barnes için kolları sıvadığı haberleri çıktı basında. Hatta bazıları bunu daha ileriye götürerek Matt Barnes ile Magic'in anlaştığını bile duyurdu. Fakat Orlando'nun ancak mid-level gibi bir kontrat önereceğini bunun da 1.9-5.9 milyon dolar arasında olacağı aşikar. Bakalım önümüzdeki günler neyi gösterecek. Ama olursa iyi bir kenar olacağını düşünüyorum. Bu paradan oynatabileceğiniz, sisteme uygun bir oyuncu Barnes...

18 Temmuz 2009

Avrupa Canlandı

Geçen sezon Atlanta'dan Avrupa'ya, Olympiakos'a gelen Josh Childress'ın bir süredir NBA takımlarıyla olan yakından teması, acaba NBA'e geri mi dönüyor sorusunu akıllara getirdi. Fakat bugün açıklama geldi ve Childress, Olympiakos'da kalmaya karar verdi. Tabii paranın tadı güzel geldi ve NBA'e gidip mücadele etmek, bir üst seviye basketbol oynamak zoruna geldi, tıpki geçen sezon Olympiakos'a gitme kararındaki gibi. Geçen yıl 3 yıllığına 2o milyon dolarlık anlaşma yapmıştı. Özellikle bu yıl Milwaukee ve eski takımı Atlanta'nın ciddi ilgilendiğini biliyorum. Menajeri Milwaukee ile masaya oturmuştu bile. Atlanta'da ise coach Mike Woodson, "Ona her zaman kapımız açık" açıklamasıyla Childress'ı geri getirme çabasındaydı fakat olmadı.

Olympiakos geçen sezon Unicaja Malaga forması giyen Thomas Kelati'yi renklerine bağladı.

Unicaja ise karşı atak olarak Taquan Dean ile 1 yıllık anlaşmaya vardı.

Arjantinli oyuncu Walter Hermann, tekrar Avrupa'ya, İspanya'ya döndü. NBA'de kaldığı süre içerisinde Detroit ve Charlotte gibi takımlarn formasını giyen Arjantinli, bekleneni veremeyen ve hatta hayal kırıklığı kategorisine sokabileceğimiz bir oyuncu oldu. Daha çok skor belli olduktan sonra ve ya faul problemi yaşayan oyuncuların alternatifi olan Hermann, bir türlü istediği rotasyona dahil olamadı. Daha fazla şansını zorlamayan Tangocu, İspanya'nın Tau Ceramica takımıyla 2 yıllık sözleşme imzaladı. Avrupa'da NBA'e oranla çok daha etkili olmasını beklediğim bir oyuncu. Özellikle dış şutlarıyla ve içeri penetreleriyle takımına fazlasıyla katkı sağlayacağından eminim. Rakocevic'i Efes'e kaptıran Tau için önemli bir transfer olmuş oldu.

NBA'de Son Durum

Oklahoma City Thunder, guard Earl Watson'ı serbest bıraktı. Kenardan gelerek takımına katkı sağlamaya çalışan bir isimdi. Benim pek beğendiğim bir oyuncu değildi kendisi. Özellikle yıllar geçtikçe düşen şut yüzdesi ve azalan hücum fonksiyonlarıyla NBA'de bile bence oynamayı hak etmeyen bir oyuncu. Bakalım hangi çılgın takım onu kadrosuna katacak.

Çıkan haberlere göre Boston, FA olan Indiana'nın guardı Marquis Daniels ile anlaşmaya vardı. Muhtemelen önümüzdeki günlerde basına açıklama yapacaklardır. Geçen yıl önemli bir performans sergilemişti Indiana adına. Daha önceden kendisini Dallas'dan Harrisli dönemlerden hatırlarsınız. Bence Boston'a yararlı olabilecek bir oyuncu.

Bir süredir gündemi yaşadığı sakatlıkla meşgul eden Çinli dev pivot Yao'dan beklenen kötü haber geldi. Yapılan açıklamada Yao'nun önümüzdeki hafta ameliyat olacağı ve önümüzdeki sezonda forma giyemeyeceği belirtildi. Daha önceden de konuşulduğu gibi sadece kariyerinden 1 yılı değil, tüm kariyerini de çalmasını olasılığı da var sakatlığının. Umarım en kısa sürede parkelere geri döner Çinli.

17 Temmuz 2009

Hoşgeldin Bostjan "Boki" Nachbar

Matador Dönüyor

Roland Garros'a dördüncü turda veda ettikten sonra yaşadığı sakatlıklar sebebiyle Wimbledon'da boy gösteremeyip, Federer'in şampiyonluğuyla sonuçlanan finalden sonra klasmanda liderliği İsviçreli rakibine bırakan Rafael Nadal, yakın zamanda kortlara döneceğini açıklamış. Böylece, Amerika Açık hazırlık turnuvalarına katılabilecek. Montreal Masters, hazırlık için ilk durak olacak gibi.

Avustralya Açık finalinin üzerinden henüz 6 ay civarı bir süre geçmesine rağmen özledik valla Federer ile kapışmalarını. Umarım ABD'de de bu iki dev ismi görürüz finalde. Benim gönlüm Rafa'dan yana olacak ama. :)

Utah Jazz Millsap'i Tuttu

Evet bugün sabah saatlerinde öğrendiğimiz kadarıyla Utah Jazz'a yakın kaynaklardan belirtilen habere göre Jazz, Portland'ın yapmış olduğu 4 yıllığına 32 milyon dolarlık teklifi match edip, oyuncusunu herşeye rağmen takımda tutmayı başardı.

Geçtiğimiz hafta Portland Millsap'e teklif götürürken Utah'ın bu teklifi match etmek için 1 hafta süresinin olduğunu belirtmiştik. Tam bu süre dolarken Utah kararını verdi ve bu kararla birlikte de 81 milyon dolarlık bir salary cap'e ulaştı. Yani lüks vergisini çoktan geçti. Bildiğimiz gibi bir süredir Boozer takası gündemde. Oyuncunun da kendi ağzından yaptığı açıklama da bu haberleri doğrular nitelikte. Önümüzdeki sezon Boozer 12.7 milyon dolar kazanacak. Bu oyuncuyu vererek bu yüksek salary cap'den kurtulmak istiyor Utah. Fakat karşılığında ne alacağı da önemli. Ancak draft hakkı alırsa, lüks vergisi ödemekten kurtulur. Eğer oyuncu alırsa yine bu kadar olmasa da birkaç milyon dolar vergi ödemek zorunda kalacak. Bence şampiyonlukla alakası olmayan hatta Batı'da ilk 4'ü bile zorlayamayacak kadar yetersiz olan bir takım için lüks vergisi ödemek ne kadar sağlıklı hiç bilmiyorum, bence Utah saçmalamaya başladı. Bunu Millsap'i ellerinde tuttuklarından değil, gereksiz oyunculara gereksiz miktarlar ödedikleri için söylüyorum. 

Paul Millsap önümüzdeki sezon böylece Utah'dan 7.7 milyon dolar kazanacak.

Portland'ın yine elleri boş kaldı teklifin match edilmesiyle. Önce Hido'nun sonradan vazgeçmesi, daha sonra Utah'ın match etmesiyle onlarda salary cap'deki boşluğu iyi bir oyuncu alarak doldurmak istedikleri için şimdi ise rotayı Lakersla henüz imzalamayan ve sorun çıkaran Lamar Odom'a çevirdi. Odom ile de bildiğimiz gibi Miami'nin ciddi şekilde ilgilendiğini biliyoruz. Bakalım bu sefer Portland, oyuncu yarışında galip gelebilecek mi ?

15 Temmuz 2009

NBA'den Haberler

Shaquille O'Neal takasında Phoenix Suns'ın yolunu tutan Ben Wallace, karşılıklı anlaşma sonunda serbest kaldı. Kontratı gereği bu yıl Phoenix'den 14 milyon dolar alacak olan Wallace'ın eline 10 milyon doları sıkıştırıp kapıyı gösterdiler. Böylece Suns akıllı bir iş yaptı. Hem oyuncuya vereceği paradan 4 milyon dolar kar etmiş oldu hem de lüks vergisi ödemekten kurtuldu.

Geçtiğimiz günlerde buradan da duyurduğumuz David Andersen haberinde, Avustralyalı oyuncunun yaptığı açıklamada NBA'e gitmeyeceğini takımı Barcelona'da kalacağını açıklamıştı, oyuncunun hakları kendisinde bulunan Atlanta'nın ilgisine karşı. Fakat Houston'ın durumu malum. Çinli dev pivotu Yao Ming'in bu sezonu büyük ihtimalle kapattığı hatta kariyerinin bile tehlikeye girdiği konuşuluyor. Houston'ın teklifi çok cazip gelmiş olmalı ki, kararını değiştirip NBA'e gitmeye karar verdi. Houston ile Atlanta arasındaki pazarlıklar sonucu Andersen'in hakları için Houston 2 milyon dolar ödedi Atlanta'ya. Bu hamle ile Houston pota altını Scola - Andersen ikilisine bırakmış oldu.

14 Temmuz 2009

Bostjan Nachbar Efes Pilsen'de

Türkiye'de bu haberi ilk duyuran platform olarak öncelikle ayrı bir mutluluk duyuyoruz. Dünkü yazımda Terence Morris'in Barcelona'ya kaptırılmasıyla, hazırda tutulan Sloven oyuncu Bostjan Nachbar'ın imzasının an meselesi olduğunu ve önümüzdeki günlerde bombayı patlatacaklarını söylemiştim. Çok sürmedi, bugün öğlen saatlerinde Nachbar kendi sitesinden bu haberi duyurdu.

1 yılı opsiyonlu olmak üzere 2 yıllık sözleşme imzaladığının haberini verdi. Nachbar'ın sitesine şuradan , dün herkesten önce duyurduğumuz Nachbar haberini ise şuradan   yazının sonunda bulabilirsiniz.

Bostjan Nachbar'ı Efes Pilsen forması altında TBL'de izlemek gerçekten büyük zevk olacak. Oldukça kaliteli bir oyuncu olan 1980 doğumlu 2.06 boyundaki oyuncu boyuna rağmen iyi bir penetrecidir. Her mesefaden şut tehtidi olan bir oyuncu, neredeyse kusursuza yakın bir faul atıcısı ve iyi bir atlet oyuncu. NBA'de atletik uzunların üzerinden vurduğu smaçlar daha dün gibi aklımda. Tek eksiği kendinden yapılı olan 4 numaralara karşı ''size'' olarak biraz ince kalması. Hem 3 hem 4 oynayabilen bir oyuncu ayrıca. Geçen yılı Dinamo Moskova'da geçiren ve sezon sonunda serbest kalan Sloven oyuncu, Rus temsilcisinin forması altında EuroCup'da 16.1 sayı 4.8 ribaunt ve 2.2 asist ortalamaları tutturdu. Daha detaylı EuroCup istatistiklerine şuradan   bakabilirsiniz. Tekrar Efes Pilsen'e hayırlı olmasını diliyorum !

NBA'den...

Süperstar Allen Iverson'a daha önce blogumuzda yer vermiştik. Önemli bir oyuncu olmasına rağmen geçen sezonda yaşadıkları yüzünden şu an FA olmasına rağmen sadece 2 takımın ilgileniyor olmasına ve bunun da üzücü olduğuna değinmiştik. Iverson'a iki talip daha çıktı. Miami mi Memphis mi derken, LA Clippers ve Charlotte'un da ilgilendiği ileri sürüldü. Hatta Clippers, Memphis ve Miami kadar ciddi ilgilendiğini gösterircesine Iverson'a söylentilere göre 1 yıllığına 5.8 milyon dolar önerecekmiş. Bakalım A.I. hangi takımı seçecek ?

Bir başka haber ise Orlando'dan geldi. Geçtiğimiz günlerde duyurduğumuz gibi FA olan Marcin Gortat'nın Dallas ile anlaştığı ve Orlando'nun bu teklifi match etmeyeceğinden bahsetmiştik. Hatta herkes bu gözle bakıyordu. Ve Dallas'dan Brandon Bass'i ile imzalayan Magic'de Gortat'ın gitmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Fakat Magic sürpriz bir şekilde Dallas'ın teklifini match etti ve Gortat'yı elinde tuttu. Böyle salary cap'i darmadağın etti diyebiliriz. 80 milyon dolar gibi bir rakama ulaşan Magic, yaklaşık 10 milyon dolar lüks vergisi ödeyecek. Sırf bu vergiyi ödememek için Hido'ya resti çeken Magic yönetimi, neden böyle bir iş yaptı anlamak mümkün değil. İçeride hem Bass, hem Gortat, hem de bu kontratlardan, bende büyük bir soru işareti oluşturdu. Bu arada unutmadan geçen yıl 700 bin dolara oynayan Gortat, bu yıl 5 yıllığına 34 milyon dolar civarı bir kontratı kapmış oldu.

Detroit ile Denver arasında gerçekleşen takasta Detroit bir miktar paranın da bulunduğu takasta, Arron Afflalo ve Walter Sharpe'ı vererek karşılığında Denver'ın 2.tur draft hakkını almış oldu. Detroit bu hamleyle önümüzdeki günlerde pota altına iyi bir oyuncuyu takas yapacağının haberini vermiş oldu resmen. Salary cap'ini yaklaşık 2 milyon dolar daha boşaltan Pistons, bildiğimiz gibi Utah'dan Carlos Boozer ile ciddi şekilde ilgileniyor. Hatta son çıkan haberlere göre, daha önce Boozer karşılığında Hamilton'ı önermişlerdi fakat Jazz yönetimi buna sıcak bakmayınca tekliflerini geçtiğimiz günlerde değiştirip Boozer için T.Prince'i önerdiklerinden bahsediliyor. Bakalım kimi verecekleri ne kadar doğru ama pota altında iyi bir oyuncu alacakları ve bunun da Boozer olma ihtimali hayli yüksek.

Phoenix Suns FA oyuncu Channing Frye ile resmen anlaştı artık. 2 yıllık bir kontrat olduğunu ve 2.yılında kalıp kalmamaya oyuncunun karar vereceği ve ilk yılında 2 milyon dolar alacağı açıklandı. Bu paradan gerçekten oynatılabilecek sayılı oyuncularadan birisi Frye. İyi iş çıkardı Suns yönetimi.

T-Mac kendisiyle özdeşleşen 1 numaralı formayı artık giymeyeceğini açıkladı. 1 numaralı formanın yeni sahibi, Trevor Ariza olacak. T-Mac ise artık 3 numaralı formayı giyecek.

13 Temmuz 2009

Avrupa'da Bugün

NBA'de bu yıl draftlara giren ancak Avrupa'da oynamaya karar veren İspanyol genç yetenek Ricky Rubio, her takımın gözdesi haline geldi. Unicaja Malaga ve Real Madrid'den sonra Barcelona'da genç oyuncunun peşine düştü. Çok önemli rakamlar telaffuz ediliyor gerçekten. Joventut'da 200 bin Euroya oynayan oyuncuya, Barcelona tam 3 milyon euro teklif yaptı. Gerçekten bu yaştaki bir oyuncunun veya Avrupa'da oynayan herhangi bir oyuncu için çok önemli bir teklif. Joventut'un da maddi sorunlar yaşadığını düşünürsek, bu oyuncuyu ellerinde bu paradan oynatamayacağını da göz önüne alırsak, parayı veren düdüğü çalacak. Barcelona 3 milyon euroluk teklifin yanında oyuncuya NBA'e gitmesinde kolaylık sağlayacağının sözünü de verdi.

Hazır Barcelona'dan girmişken devam edelim. Efes Pilsen'in imza aşamasına getirdiği ama son anda Barcelona'nın kendisiyle temasa geçmesiyle transfer konuşmaları durduran CSKAlı oyuncu Terence Morris, Barcelona ile anlaşmış durumda. Bu haberi Barcelona tarafı da doğruladı. 2.07 boyundaki Amerikalı oyuncunun en büyük avantajı şut tehtidinin olması. Avrupa'nın iyi 4 numaraları arasında gösterilen ve Efes Pilsen'in bu pozisyondaki büyük sıkıntısı bakalım Biracıları hangi isime yönlendirecek. Önce Marcus Haislip'i San Antonio'ya sonra Terence Morris'i Barcelona'ya kaptıran temsilcimizin şimdiki hedefinin Bostjan Nachbar olduğunun en yakın kaynaklardan öğrendim. Sloven oyuncuyu yedekte tutan Efes Pilsen yönetimi bakalım önümüzdeki günlerde bombayı patlatacak gibi.

12 Temmuz 2009

NBA'de Bugün

Ersan'nın daha önceden bu sezon NBA'e dönme gibi bir kararı olduğundan bahsetmiştik ve bu doğrultuda Milwaukee ile görüşmeler son sürat devam ediyordu. Çıkan son haberlere göre Ersan 3 yıllığına 7.1 milyon dolara Milwaukee ile anlaşmış. Bu 3 yıllık kontratın ilk 2 yıllık sürecinde oyuncu isterse Avrupa'ya dönebileceği gibi bir sürpriz madde varmış kontratında. Önümüzdeki günlerde sağlık kontrollerinden ve bir dizi testten geçtikten sonra önümüzdeki haftasonuna doğru resmi imzayı atması bekleniyor Ersan'ın. Bu arada bir de şöyle bir durum var. Bir NBA takımı ilk kez bir oyuncu için 2 kere tazminat ödemiş oldu. Zamanında Ülkerspor'a 350 bin dolar yetiştirme bedeli ödeyen Bucks, şimdide Barcelona'ya 500 bin dolar temiz kağıdını alabilmek için ödeyecek. İlklerin oyuncusu olan Ersan'ın, NBA'de daha nice ilklere imza atmasını temenni ediyorum.

Bir başka dedikoduya göre Indiana Pacers'ın FA oyuncusu Jarrett Jack, Toronto'nun önerdiği 4 yıllığına 20 milyon dolarlık kontratı kabul etmiş. Geçen sezon oldukça iyi bir sezon geçiren Jack, Toronto'nun Parker'ı kaybetmesinden dolayı Raptors'un bench'ini derinleştirmek için geldi. Ayrıca Indiana'nın bu teklifi match etmesi için 7 günü bulunuyor.

Avrupa'da Neler Oluyor ?

Bir süredir NBA'in yoğun gündeminden dolayı Avrupa'yı ihmal ettik. Son haberlere değinecek olursak;

Bildiğiniz gibi Ersan İlyasova'nın takımı Barcelona, Ersan ve David Andersen NBA'e gitme kararı alınca tutuşmuştu, yerlerini nasıl dolduracağım diye. Fakat en azından David Andersen gitmekten vazgeçti. Atlanta Hawks'dan teklif alan fakat bugün öğlen saatlerinde NBA'e gitmeyeceğini ve takımda kalacağını açıklamasıyla Barcelona'nın yüreğine su serpilmiş oldu. Fakat Ersan, Andersen gibi caymadı. Eğer mucize olmazsa Ersan, seneye Milwaukee forması giyecek. Ersan gibi önemli bir oyuncuyu kaybedince hemen girişimlere başlamış Barcelona. İlk olarak Efes Pilsen ile büyük ölçüde anlaşan fakat Barcelona'nın da kendisiyle temasa geçince Efes Pilsen'i hala bekleten Terence Morris ve Erazem Lorbek ile Ersan'ın boşluğunu doldurmak istiyormuş Barcelona. Bakalım Morris Efes'i mi seçecek yoksa Barcelona'yı mı? Ya da bu sezon bütçesinde kısıtlamaya giden CSKA'nın Morris'i Efes'e, Lorbek'i Barcelona'ya vereceğine mi şahit olacağız. Bakalım önümüzdeki günler neyi gösterecek.

Önceki haberde bahsettiğim gibi CSKA bütçesinde kısıtlamaya gideceğini açıklayınca, bu krizde dünyalar kadar parayı harcamakta tereddüt bile etmeyen kulüpler CSKA'nın başına üşüşmüş durumda, ne koparsam kardır anlayışıyla. Taraflar bu sefer Litvanyalı yıldız Ramunas Siskauskas için kapışıyor. Bir tarafta geçen sezondan beri inanılmaz paralar harcayan Yunan ekibi Olympiakos, diğer tarafta ise Ettore Messina'nın başına geldiği Real Madrid. Eğer Childress'ın NBA'e dönmesi halinde, Olympiakos'un müthiş bir teklif yapmaya hazırlandığı belirtiliyor. Bakalım Litvanyalı oyuncu göz kamaştıran teklif karşısında Olympiakos'u mu seçecek yoksa eski hocası Ettore Messina'nın peşine takılıp Real Madrid'e mi gidecek ya da takım da mı kalacak ? Benim izlemekten keyif aldığım bir oyuncu gerçekten.

11 Temmuz 2009

NBA'den...

Portland'ın coach'u Nate McMillan'ın kontratını tazeledi. GM Kevin Pritchard bugün resmi açıklamayı yaptı. Hazır Portland'a girmişken bir başka haber ile devam edelim. Bu yıl Portland tarafından draft edilen Patty Mills sağ ayağından sakatlandığı için Yaz Ligini kaçıracak. Pazartesi günü Toronto ile karşılaşacak Portland, o maçla birlikte Yaz Ligine merhaba diyecek.

Dün Grant Hill ile yeniden anlaşmaya varan Phoenix Suns, bir başka oyuncusu Steve Nash ile de anlaşmak üzere. Önümüzdeki sezonda (2010) kontratı bitecek ve FA kalacak oyuncuyu şimdiden elinde tutmak istiyor Phoenix. Kontratını 2 yıl uzatmak isteyen Suns yönetimi bu 2 yıl için 20 milyon dolar civarı bir miktar önermeyi düşünüyormuş. Bakalım birkaç güne kadar bu haber de netlik kazanır.

Kaynayan Kazan NBA

Her saat haber düşüyor piyasaya. Yetişmek gerçekten zor. Önceki başlıkta yer vermediğim haberlere değineyim;

Bugün öğlen saatlerinde verdiğimiz haberde Portland'ın Utah'ın FA oyuncusu Paul Millsap ile ilgilendiğini duyurmuştuk. Şimdi ise sıcak gelişme olarak Portland'ın genç oyuncuya 4 yıllık 32-36 milyon dolar teklif götürdüğü dedikoduları ortalarda dolanmaya başladı. Teklifte bir de atılacak imza karşılığında bonus bulunuyor. Bu bonus olayı da Utah'ın bu teklifi match etmesini zorlaştırıyor. Eğer Millsap'i kaybetmek istemiyorlarsa bu teklifi match etmek için Utah'ın 7 günü kaldı. Artık ya bir an önce Boozer'ı elden çıkaracaklar ya da Millsap'i gözden çıkarmaya razı olacaklar. Ben ise Boozer'ı takasta kullanacaklarını ve Portland'ın teklifini match edip Millsap'i takımda tutacaklarını düşünüyorum. Bakalım önümüzdeki hafta hareketli geçecek Jazz adına.

Orlando Magic, Dallaslı Brandon Bass ile 4 yıllığına 18 milyon dolar karşılığı anlaşma sağladı. Marcin Gortat'ın büyük bir ihtimalle Dallas'a gidecek olmasıyla o pozisyonda sıkıntı yaşayacak olan Magic, orayı Dallaslı Bass ile doldurdu. En az Marcin Gortat kadar mücadeleci ve enerjik olan Bass'in Magic ile anlaşmaya yakın olduğu anlarda ilginç bir gelişme yaşandı. Cleveland'ın devreye girerek Bass'in aklını daha fazla parayla çelmeye çalıştı fakat Bass, parayı seçmedi ve Magic ile anlaşmaya vardı. Gerçekten örnek bir davranış gösterdi. Birkaç milyon dolar için kişiliğine ve onuruna dil uzatılmasına izin vermedi ! Bu yüzden kutlamak gerek Bass'i.

New York Knicks ile adı anılan veteran oyuncu Grant Hill, Suns'da kalmaya karar verdi. Son olarak Jason Kidd'e teklif götüren fakat istediği yanıtı alamayan Knicks, Hill'den de olumsuz yanıt aldı. Grant Hill Phoenix Suns ile 2 yıllık anlaşmaya vardı. Kontrata göre oyuncu 1 yıl oynadıktan sonra serbest kalabilme hakkına sahip olacak. İlk yıl için 3 milyon dolar alacak tecrübeli oyuncu.

Minnesota Timberwolves ilk turdan seçtiği Jonny Flynn ve Wayne Ellington ile sözleşme imzaladı. Kontratlara göre 6. sıradan seçilen Flynn önümüzdeki sezon en az 2.47 milyon dolar, 28. sıradan seçilen Ellington ise en az 836 bin dolar kazanacak önümüzdeki sezon.

Phoenix Suns da ilk turdan seçtiği Earl Clark ile sözleşme imzaladı. 14. sıradan draft edilen oyuncu ilk sezonunda 1.47 milyon dolar kazanacak.

10 Temmuz 2009

NBA'de Bugün

Toronto, draftta 9. sıradan seçtiği DeMar DeRozan ile imzaladı. Kontratın detayları hakkında bir açıklama yapılmadı fakat oyuncu ilk yılında yaklaşık olarak 2.3 milyon dolar alacağı gelen haberler arasında.

Portland, Hidayet'in transferini gerçekleştiremeyince, Utah'ın 2. turdan draft ettiği ve resmen hazine bulduğu Millsap'in peşine düştü. Salary cap'in 7.7 milyon dolar altında olan Portland, kolları sıvadı. Eğer Utah Boozer'ı takas edip ondan kurtulamazsa, Millsap'e istediği miktardan kontrat önermesi bir hayli zor olacak. Şampiyonlukla uzaktan yakından alakası olmayan ve bu tip bir kadro içinde kesinlikle lüks vergisi ödemeye kalkışacaklarını sanmıyorum. Bakalım Boozer'a takas için talip olan takımlarla, Utah anlaşabilecek mi ?

Cleveland nihayet bir oyuncuyla FA sezonunda imzalamayı başardı. Avrupa'dan da teklif alan Anthony Parker kariyerini NBA'de sürdüreceğini gösterdi ve Cleveland ile anlaşmaya vardı. Gündemine önce Ron Artest sonra Trevor Ariza'yı alan fakat bu oyuncuların başka takımlarla anlaşması üzerine eli boşa kalan Cleveland, Toronto'dan serbest kalan Anthony Parker ile anlaşmayı başardı. Cleveland'ın benchi için önemli bir takviye olduğunu düşünüyorum. Hem savunmada hem hücumda tecrübeli ve soğuk kanlı oyunuyla Cavs'e yardımcı olacaktır.

Söylentilere göre Mehmet Okur, Utah ile olan sözleşmesini 2 yıl daha uzatmış. 2 yıl için 20.8 milyon dolar karşılığı anlaştıkları dolaşan dedikodular arasında. Bildiğimiz gibi, Mehmet bu yıl kontratındaki madde gereği serbest kalma hakkını kullanabiliyordu. Hatta son zamanlarda takımdan ayrılacağının sinyalini bile verdi. Hatta Utah'da kalma kararının almasından bir gün önce menajeri bir radyo programında Memo'nun ayrılacağını bile söylemişti. Fakat son anda kararını değiştiren Mehmet, 1 yıl daha Jazz'da kalarak kontratının bitmesini bekleyeceğini açıkladı. Henüz bir resmi açıklama yapılmadı fakat bakalım en kısa sürede belli olacak Memo'nun almış olduğu yeni kontrat.

Bir başka söylenti de 3 takımın gireceği bir takas. Portland, Chicago ve Utah. Tabii ki takasın baş kahramanı Utahlı Carlos Boozer olacak. Çıkan dedikodulara göre Boozer, Chicago'nun yolunu tutacak, Kirk Hinrich Portland'a ve Tyrus Thomas da Utah'a gönderilecek. Böylece Boozer'ı elinden çıkarmayı başaran Utah, FA olan Paul Millsap'e istediği kontratı verebilecek. Eğer bu takas gerçekleşirse, Utah'ın en karlı takım olacağını söylemek lazım. Hem Boozer gibi takım oyununa aykırı, egoları üst seviyede olan ve oynadığı sürelerde savunmanın bir gömlek aşağıya düşmesini sağlayan bir oyuncuyu göndermek ve salary cap'de boşluk yaratarak, onun yerine genç, geleceği olan ve ondan daha mücadeleci Millsap'e daha fazla dakika şansı doğacak ve daha da önemlisi oyuncuyu dediğim gibi elinde tutacak. Yıllık 12.7 milyon dolar kazanarak NBA'de bu kadar takımına zarar veren başka bir oyuncu daha yoktur. Bakalım önümüzdeki günlerde netlik kazanacak Boozer takası.

9 Temmuz 2009

NBA'de Bugün -2-

Chicago bugün bu yıl draft ettiği James Johnson ve Taj Gibson ile sözleşme imzaladığını açıkladı. Bu yıl drafta 16. sıradan seçtiği James Johnson son 2 sezonunu Wake Forest'da geçirdi ve burada 15 sayı 8.5 ribaunt ortalamaları yakaladı. Taj Gibson ise 26. sıradan draft edildi. James Johnson bu sezon 16, Taj Gibson ise 22 numaralı formaları giyecekler.

Bir başka haber ise Memphis cephesinden geldi. Memphis sahibi Michael Heisley'in önümüzdeki günlerde 10 kez All-Star olmuş süperstar Allen Iverson ile bir görüşme yapacağı söyleniyor. Bu görüşmede artık Memphis'in AI'ı istediğini ciddi bir şekilde oyuncuya hissettirmek isteyeceklerini düşünüyorum. Kulüp sahibinin Iverson'a 1 yıllık kontrat ve karşılığında 5 milyon dolar vermek istediği konuşuluyor. Gerçekten Iverson gibi bir yıldız ile sadece 2 takımın ilgilenmesi oldukça üzücü. Nedeni salary cap sıkıntısı. Önümüzdeki sezonlarda yine bir indirim söz konusu olacak sanıyorum. Iverson'ın 34 yaşına gelmesi ve artık büyük paralar alamayacağı da bir gerçek fakat yıllık 5 milyon dolar da olsa sadece 2 takımın ilgilenmesi üzücü. Bakalım bu yarışın galibi Miami mi olacak yoksa Memphis mi ?

Clippers draftın 1 numarası olan Blake Griffin ile sözleşme imzaladı. Geçen sezon 22.7 sayı 14.4 ribaunt gibi istatistiklere sahip olan oyuncu, önümüzdeki hafta Las Vegas'da başlayacan olan Yaz Liginde Clippers forması giymeye başlayacak.

Indiana Pacers, Denver'dan Dahntay Jones ile 4 yıllığına 11 milyon dolar karşılığında anlaşma sağladı. Benchi derinleştirmek ve daha fazla alternatif yaratmak adına yapılmış olan bir transfer. 28 yaşındaki oyuncu bence bu ligde bu paradan oynayabilecek en iyi oyunculardan birisi. Daha çok savunmasıyla bilinen oyuncu kuşkusuz Pacers'a yararlı olacaktır.

NBA'de Bugün

Dallas, Torontolu oyuncu Shawn Marion ile işi bitirdi. 3 takımın katıldığı takas sonrası Toronto ile 5 yıllığına 39 milyon dolara imza atan ve ardından Dallas'ın yolunu tuttu "Matrix". Bu takas sonrası Toronto'dan Kris Humphries ve Greg Buckner Dallas'ın yolunu tutarken, Dallaslı Jerry Stackhouse ve Quincy Douby ise Memphis'e gönderildi. Toronto ise Antoine Wright ve Devean George'u kadrosuna kattı. Bakalım Dallas bu hamleyle nasıl bir kimliğe bürünecek fakat benim edindiğim genel hava, şutörlerin üzerine kurulmuş bir takım olduğu. Şutların girdiği gün, Dallas'tan kralı yok, girmediği gibi gün ise Dallas'dan rezili yok. 

Suns'da ise Amare belirsizliği sürüyor. Geçtiğimiz sezon oldukça formda bir dönem geçirirken yaşadığı talihsiz göz sakatlığından dolayı 5 ay parkelerden uzak kalmıştı. Şu an için ise durumunun iyi olduğu söyleniyor. Fakat belirsizlik şu konuda. Amare Suns ile devam edip etmemekte kararsız. Geleceği olan bir takıma gitmek istediğini belirtti. Sanıyorum Suns'ın şu birkaç sezonki düşüşünden o da rahatsız. Önümüzdeki sezon FA olmasına rağmen, takas yoluyla da Amare elden çıkırılabilir.

Chicago Bulls, geçtiğimiz sezonu Avrupa'da geçiren Jannero Pargo ile anlaştığını açıkladı. Avrupa'ya dönmeden New Orleans'da kenardan gelerek takımına büyük katkı sağlayan ve o dönemki Hornets çıkışında pay sahibi olan Pargo, bakalım 1 yıl aradan sonra Chicago'da nasıl bir performans sergileyecek. Daha önce de 2003-2006 sezonları arasında Bulls forması giyen Pargo, açıklamalara göre 1 yıllığına 2 milyon dolar alacakmış. Rus temsilcisi Dinamo Moskova kendisini ayartmıştı fakat sezonu Yunan ekibi Olympiakos'da tamamladı.

Atlanta, Zaza Pachulia ile anlaşmaya vardı. Takımla 4 yıllık anlaşmaya varan fakat alacağı konusunda bir açıklama yapılmayan Zaza'nın tahminim 20 milyon dolar civarı birşey alacağı yönünde. Kenardan gelerek iyi işler çıkaran Zaza'nın aldığı bu parayı fazlasıyla hakettiğini düşünüyorum. Geçen sezon ise 6.2 sayı 5.7 ribaunt ortalamaları yaptığını görüyoruz Gürcü oyuncunun. Ayrıca geçen sezon Atlanta kadrosunda olan ve takım adına iyi işler yapan Marvin Williams ve Flip Murray ise hala FA. Ben iki oyuncunun da tekrar takımla anlaşacağını sanmıyorum çünkü J.Crawford takası yapıldı.Ben olsam Marvin Williams'ı gözden çıkarırdım. Flip Murray kenardan gelerek takıma çok şey kattı bu sezon.

Detroit'in gözden çıkardığı FA Antonio McDyess'ın San Antonio ile anlaştığı açıklandı. Detroit'in yeniden yapılanmaya gitmesiyle elden çıkarılan oyuncu, San Antonio'nun ise bu bölgede alternatifinin olmayışıyla gerçekleşti. Takıma takas yoluyla Richard Jefferson'ı katan Spurs, pota altındaki ihtiyacını ise Avrupa'dan getirip tekrar şans vereceği Marcus Haislip ve Detroit'den alınan tecrübeli oyuncu Antonio McDyess ile kapatma çabasında. Ben McDyess'ın savaşçılığıyla ve pota altındaki caydırıcılığıyla Spurs'e faydalı olacağını düşünüyorum. En geç 1-2 gün içinde imza atması beklenen tecrübeli oyuncunun,kontrat uzunluğu ve alacağı parayı da net bir şekilde öğrenmiş olacağız.

FA piyasının ilgi görmeyen süperstar'ı kendisi... Allen Iverson... Detroit'e C.Billups karşılığı ile gelen AI, bu sezonki istikrarsız performansıyla kendisiyle ilgilenenlerin sayısını bir hayli azalttı. Zaten takımlar salary cap konusunda sıkıntı çekerken, AI'ın hem yüksek maliyeti, hem yaşı bir de bunun üzerine geçen sezonki performansı eklendiğinde, takımlar elini eteğini çekti Allen'dan. Fakat Miami ile Memphis'in ilgilendiği haberleri çıktığı fakat Miami'de Pat Riley ve Dwayne Wade unsurunun ağır bastığından Miami'ye daha yakın olarak gösteriliyor. Miami'nin bu atağına hemen karşılık veren Memphis, yıldız oyuncuyla Memphis patronu Michael Heisley'nin görüşeceğini belirtti.